
Müthiş! Müthiş! Müthiş!
Yürümeye ve bisiklete binmeye ihtiyacımız var!
Bir süredir işe bisikletle gidip geliyorum , pazartesi sendromu ve stres yaşamıyorum. :) Bisiklet sürmek insana bambaşka bir enerji veriyor. Bisiklet sürmenin en önemli güzelliği, üzerinizde birikmiş olan negatif enerjiyi pedal çevirerek atmanız. Rüzgarı, çiseleyen yağmuru,çiçeklerin kokusunu hissetmeniz ve hatta yerde yürüyen bir böceği görerek yön değiştirebilmeniz... Adeta doğanın bir parçası olduğunuzu anlıyorsunuz.
Biliyorum, kontak anahtarını ve direksiyonu çevirmek bu kadar kolayken , sıcaktan , soğuktan, yağmurdan, çamurdan , egsoz gazlarından korunaklı bir arabanın içinde ilerlemek varken, üstelikte bisikletlileri hiç kimsenin aklına getirmediği bir ülkede , "bisikletle işe gidin " demek pek kolay değil.
Ama güzel bir bahar gününde bisikletle evden çıkıp , herşeyin iyi olacağı hissiyle kendi gücünüzle ilerlemek, insana farklı bir huzur ve özgüven veriyor.
İşte benim bisikletle oluşturduğum kısa hikayem böyle. Ama bisikletle çok daha büyük maceralar yaşamış olanlar var; Emre Tok , bisikletle binlerce km yapmış bir gezgin.http://www.geziyorum.net/ adresli sitesinde paylaşmış herşeyi. "Bisikletle İşe Gidiş " başlığında da ilgilenenlerin mutlaka okuması gereken bir dergi var.