Çarşamba, Aralık 24, 2008
Tüm Zamanların En Güzel Kurabiyesi
Bu nefis , zeytinyağı ve kepekli unla pişirebileceğiniz hindistancevizli kurabiyeye "tüm zamanların en güzel kurabiyesi" demekten çekinmedim.İlk kez yediğimde , arkadaşlarla güzel bir sohbeti paylaşıyorduk ve hepimiz kurabiyeleri yapıp getiren Nurşen Er Hanım'a bu nefasetin sırrını sorduk.Tarifini bizlerle paylaştı.Tabii kurabiyeleri tarife küçük değişiklikler ekleyerek :) defalarca denedim. Her zaman beğenildi. Kurabiyelerle arası pek iyi olmayan "birisi " tarafından da sürekli istenince "tüm zamanların en güzel kurabiyesi" olarak ilan etmek geldi içimden.
Malzemeler (25 Adet Kurabiye İçin)
250 ml lik su bardağı ile:
- 2 yumurta (birinin beyazı üstüne sürmek için ayrılacak)
-1 su bardağı yoğurt
-1 su bardağı zeytinyağı
-1 yemek kaşığı oda ısısında tereyağı
-2 yemek kaşığı buğday nişastası
-1 yemek kaşığı dolusu hindistancevizi(hamura koymak için)
-1 paket kabartma tozu
-3/4 su bardağı şeker
-4 su bardağı kadar kepek + beyaz un karışımı(Her bir bardağı yoğurarak ekleyin)
Yapılışı
Yoğurma kabına birinin beyazını ayırdığınız yumurtaları, yağları, yoğurdu, şekeri, hindistancevizini ekleyerek karıştırın. Buğday nişastasını ve kabartma tozunu koyup yedirin. Unu yavaş yavaş yoğurarak ekleyin.Ele yapışmayan , kulak memesi kıvamındaki hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopararak , yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizin. Üzerlerine yumurta beyazı sürüp , hindistancevizi serpiştirin. 200 C sıcaklıkta pişirin.
Cumartesi, Aralık 06, 2008
Okumayı Seven Kız: Ayşe 'nin Hayal Dünyası
10 yaşına giren Ayşe için hazırladığım pasta...Okumayı çok seven ve sürekli roman kahramanlarını hayal dünyasında yaşatan Ayşe için, görselliği ön plana çıkaran şeker hamurlu bu pasta tam bir sürpriz oldu. Kremalı pastalar lezzet açısından , her zaman tercihimdir. Ama şeker hamuruyla " oyun oynamak" oldukça keyifli :)Okuyan kız figürünü yapmakta zorlandım ve pek sabırlı davranamadım.Şeker hamuruyla(gerçek) ilk deneyimimdi ve ailem için çok özel zamanlarda bu tür pastalar yapmak için uğraşabilirim diye düşünüyorum.
Bayram sonrasında güzel paylaşımlarda buluşmak dileğiyle, herkesin bayramını kutlarım...
Cumartesi, Ekim 18, 2008
Mesajlar Kurabiyede : Fortune Cookie
Fortune cookie bir tutku oldu bende. Yazdığım mesajları kurabiyelere sıkıştırıp akşam yemeği bitiminde çocuklara ikram etmek, onların mesajlardan olumlu anlam çıkarmalarını ve eğlenmelerini seyretmek sık sık bu kurabiyelerden yapmamı sağlıyor. Tabii kurabiyelerin kıtır kıtır lezzetli oldukları bir gerçek. Ama esas mesele kurabiyenin içindeki mesaj yazılı kağıt parçacığı ... Merak ve ilgi tamamen bu noktada . Kalabalık bir aileniz varsa ya da eşinize çocuğunuza iletmek istediğiniz mesajlar ! bu kurabiyelerden mutlaka yapın. Emin olun çok eğleneceksiniz.
Fortune Cookies ilk kez geçen yüzyılın başlarında Amerika'da bir Çinli (rivayete göre Japon da olabilir) restaurant sahibi tarafından keşfedildi. Amerikalılar tatlı yemek istiyordu. Çin mutfağında tatlı çeşidi olmadığından restaurant sahibi ilginç bir keşif yaptı. Kurabiyelerin içine eğlenceli mesajlar yazıyor ve yemeğin sonunda müşterilerine ikram ediyordu.
Çin de ve Japonya da hiç bilinmeyen bu tatlı Amerikada oldukça tuttu.
Ülkemizde de bu kurabiyelerden üreten bir firma var: ForFunFortuneCookie ,İstanbul /Nişantaşında hizmet veriyor. Doğum günü partileri ve düğünler için orjinal mesajlı siparişler verilebiliyor.
Gelelim bu kurabiyelerin yapımına. Kurabiye yapımında en zor kısım , fırından yeni çıkan sıcak kurabiyenin içine mesaj koyup hızlıca şekil vermek ve tek seferde en fazla 3 kurabiye pişirebilmek. Tarifi www.chinesefood.about.com adlı siteden aldım . İlk kez deneyecekler için de ipuçları var burada.
Fortune Cookie Nasıl Yapılır?
Öncelikle bilgisayarınızın başına oturup içinizden geçen eğlenceli mesajlarınızı yazın , kesip hazırlayın. Sonra yağlı kağıt serdiğiniz tepsinizin içine 8 cm çaplı daireler( en fazla 3) çizin.
Malzemeler:
-2 büyük yumurtanın beyazı
-1/2 çay kaşığı (teaspoon) vanilya extraktı (saf vanilya kullandım)
-1/2 çay kaşığı (teaspoon) badem extraktı (kullanmadım)
-3 çorba kaşığı (tablespoon) zeytinyağı
-8 çorba kaşığı(tablespoon) un
- 1+ 1/2 çaykaşığı (teaspoon) nişasta
-1/4 çay kaşığı (teaspoon) tuz
-8 çorba kaşığı (tablespoon) şeker
-3 çaykaşığı(teaspoon) su
Yapım:
-Fırınınızı 150 C ye ayarlayıp ısıtın.
-Yumurta beyazı, vanilya ve zeytinyağını köpük olana kadar çırpın. Nişasta, su, şeker, tuz ekleyip karıştırın . Unu ekleyin ve kaşıktan kolayca dökülen bir karışım elde edin.
-Yağlı kağıt serip hazırladığınız fırın tepsinize 1 çorba kaşığı kadar alıp 8 cm çaplı daire olacak şekilde yayın.
-150 C de fırında 15 dakika pişirin (kenarları altın rengine dönene kadar).
-Fırından hemen çıkarıp içine mesaj kağıdınızı yerleştirip hızlıca ağzını kapatın ve bir tabak kenarının yardımıyla (fotoğraftaki gibi) iki ucu birleştirin. Açılmaması için muffin kalıbına yerleştirip kurumasını sağlayın .
- Pişirdiğiniz diğer kurabiyelere de soğumadan aynı işlemleri uygulayın. Soğuyanları mikrodalga da ısıtabilirsiniz.
Fortune Cookies ilk kez geçen yüzyılın başlarında Amerika'da bir Çinli (rivayete göre Japon da olabilir) restaurant sahibi tarafından keşfedildi. Amerikalılar tatlı yemek istiyordu. Çin mutfağında tatlı çeşidi olmadığından restaurant sahibi ilginç bir keşif yaptı. Kurabiyelerin içine eğlenceli mesajlar yazıyor ve yemeğin sonunda müşterilerine ikram ediyordu.
Çin de ve Japonya da hiç bilinmeyen bu tatlı Amerikada oldukça tuttu.
Ülkemizde de bu kurabiyelerden üreten bir firma var: ForFunFortuneCookie ,İstanbul /Nişantaşında hizmet veriyor. Doğum günü partileri ve düğünler için orjinal mesajlı siparişler verilebiliyor.
Gelelim bu kurabiyelerin yapımına. Kurabiye yapımında en zor kısım , fırından yeni çıkan sıcak kurabiyenin içine mesaj koyup hızlıca şekil vermek ve tek seferde en fazla 3 kurabiye pişirebilmek. Tarifi www.chinesefood.about.com adlı siteden aldım . İlk kez deneyecekler için de ipuçları var burada.
Fortune Cookie Nasıl Yapılır?
Öncelikle bilgisayarınızın başına oturup içinizden geçen eğlenceli mesajlarınızı yazın , kesip hazırlayın. Sonra yağlı kağıt serdiğiniz tepsinizin içine 8 cm çaplı daireler( en fazla 3) çizin.
Malzemeler:
-2 büyük yumurtanın beyazı
-1/2 çay kaşığı (teaspoon) vanilya extraktı (saf vanilya kullandım)
-1/2 çay kaşığı (teaspoon) badem extraktı (kullanmadım)
-3 çorba kaşığı (tablespoon) zeytinyağı
-8 çorba kaşığı(tablespoon) un
- 1+ 1/2 çaykaşığı (teaspoon) nişasta
-1/4 çay kaşığı (teaspoon) tuz
-8 çorba kaşığı (tablespoon) şeker
-3 çaykaşığı(teaspoon) su
Yapım:
-Fırınınızı 150 C ye ayarlayıp ısıtın.
-Yumurta beyazı, vanilya ve zeytinyağını köpük olana kadar çırpın. Nişasta, su, şeker, tuz ekleyip karıştırın . Unu ekleyin ve kaşıktan kolayca dökülen bir karışım elde edin.
-Yağlı kağıt serip hazırladığınız fırın tepsinize 1 çorba kaşığı kadar alıp 8 cm çaplı daire olacak şekilde yayın.
-150 C de fırında 15 dakika pişirin (kenarları altın rengine dönene kadar).
-Fırından hemen çıkarıp içine mesaj kağıdınızı yerleştirip hızlıca ağzını kapatın ve bir tabak kenarının yardımıyla (fotoğraftaki gibi) iki ucu birleştirin. Açılmaması için muffin kalıbına yerleştirip kurumasını sağlayın .
- Pişirdiğiniz diğer kurabiyelere de soğumadan aynı işlemleri uygulayın. Soğuyanları mikrodalga da ısıtabilirsiniz.
Pazar, Ekim 12, 2008
Pasta, Çikolata, Macaron Merkezi :Pastart
Bu yaz tanıştım Özge Oktay- Pastart'la ve nefis fıstıklı macaronlarından tattım.
Hayallerinin peşinden gidebilen insanlara bayılıyorum. Türkiye'de hayal kurmak bile zorken, Özge Hanım kendi açtığı yolda ilerlemeyi başarabilmiş bir kadın girişimci. Sanırım eline şeker hamuru deyen için pasta süslemek ve üretmek adeta bir tutku oluyor. Bankada çalışırken pasta yapımı ile tanışan Özge Hanım , tüm zamanını pastacılığa adamaya karar veriyor. 2003 yılından beri önce evinden siparişle yürüttüğü işini şimdilerde Ankara Kuğulu Park yanındaki Cafe 'ye taşımış durumda.
Pastart Cafe 'de , oturup doğal ve kaliteli malzemelerden hazırlanmış butik ürünleri tatmanız , butik pasta siparişi vermeniz , aynı zamanda pasta süsleme ve yapımını mekanın kurs mutfağında öğrenip uygulamanız ve kendi yaptığınız pasta ile ayrılmanız , hatta pasta - kurabiye kalıpları satın almanız mümkün.
Pastart yapımı bu macaronlar Ankara 'nın gururu. Avrupa başkentlerinde macaron yiyebileceğiniz ünlü yerler var. Paris 'te Pierre Herme , Londra'da Laduree gibi ... Ankara' da ise Pastart macaronu temsil ediyor. Budakaltı , Beymen Cafelere gittiğinizde yediğiniz macaronlar ve pastalar da Pastart yapımıdır .
Pastart pastacılık kursları sonbahar döneminde başladı. Kurslarla ilgili bilgiyi http://www.past-art.com/ adresinden alabilirsiniz.
Gerçekten çok lezzetli ve kaliteli pastalar, macaronlar ve çikolatalar için Pastart iyi bir adres...
Hayallerinin peşinden gidebilen insanlara bayılıyorum. Türkiye'de hayal kurmak bile zorken, Özge Hanım kendi açtığı yolda ilerlemeyi başarabilmiş bir kadın girişimci. Sanırım eline şeker hamuru deyen için pasta süslemek ve üretmek adeta bir tutku oluyor. Bankada çalışırken pasta yapımı ile tanışan Özge Hanım , tüm zamanını pastacılığa adamaya karar veriyor. 2003 yılından beri önce evinden siparişle yürüttüğü işini şimdilerde Ankara Kuğulu Park yanındaki Cafe 'ye taşımış durumda.
Pastart Cafe 'de , oturup doğal ve kaliteli malzemelerden hazırlanmış butik ürünleri tatmanız , butik pasta siparişi vermeniz , aynı zamanda pasta süsleme ve yapımını mekanın kurs mutfağında öğrenip uygulamanız ve kendi yaptığınız pasta ile ayrılmanız , hatta pasta - kurabiye kalıpları satın almanız mümkün.
Pastart yapımı bu macaronlar Ankara 'nın gururu. Avrupa başkentlerinde macaron yiyebileceğiniz ünlü yerler var. Paris 'te Pierre Herme , Londra'da Laduree gibi ... Ankara' da ise Pastart macaronu temsil ediyor. Budakaltı , Beymen Cafelere gittiğinizde yediğiniz macaronlar ve pastalar da Pastart yapımıdır .
Pastart pastacılık kursları sonbahar döneminde başladı. Kurslarla ilgili bilgiyi http://www.past-art.com/ adresinden alabilirsiniz.
Gerçekten çok lezzetli ve kaliteli pastalar, macaronlar ve çikolatalar için Pastart iyi bir adres...
Pazar, Ekim 05, 2008
Zeytinyağıyla Poğaça
Zehra Hanım zeytinyağıyla yapılan poğaça tarifi istemişti geçen hafta . Hatırlatması sayesinde bu pazar sabahı fırından mutfağa, mutfaktan eve yayılan poğaça kokusuyla ailemi kahvaltıya çağırmış oldum.
Poğaçayı katı yağla yapmak zorunda değiliz. Genellikle poğaça tarifleri aşırı miktarda margarin -tereyağı içeriyor.
Yumuşacık , ağızda dağılan, lezzetli ve sağlığımızı tehdit etmeyen poğaçaları zeytinyağı, yoğurt ve yumurta ile hazırlayabiliriz.
Poğaça İç Malzemeleri:
1. Ispanaklı İç: 300 gr ıspanak yaprağı ,2 çorba kaşığı domates püresi, 200 gr beyaz peynir, karabiber, kırmızı toz biber.
Ispanak yaprakları domates püresi ile suyunu çekene kadar pişirilir. Peynir ve baharatla karıştırılır.
2. Peynirli İç: 350 gr beyaz peynir,1 yumurta beyazı, 6-7 dal maydanoz, kırmızı toz biber .
Beyaz peynir ezilerek ince , yumurta beyazı, doğranmış maydanoz ve biberle karıştırılır.
3.Patatesli İç: 4-5 adet haşlanmış patates, 1 adet küçük soğan,2 çorba kaşığı zeytinyağı, kırmızı pul biber, karabiber.
Haşlanmış patatesler ezilerek zeytinyağında pişirilen soğan ve baharatlarla karıştırılır.
4.Biber Salçalı İç: Ev yapımı acı biber salçası.
5.Kıymalı İç: 300 gr yağsız kıyma, 1 adet soğan, karabiber.
Kıyma soğanla birlikte suyunu çekene kadar pişirilir, karabiber karıştırılır.
6.Kaşar Peynirli İç: 300 gr kaşar peyniri rendesi.
7.Zeytinli İç: Çekirdeklerini çıkardığınız zeytinleri veya zeytin ezmesini kullanabilirsiniz.
Poğaça Hamuru Malzemeleri:
Yaklaşık 25 adet küçük poğaça
1 cup = 250 ml su bardağı
-1 cup zeytinyağı
-1 cup yoğurt
-1 yumurta
-1 paket kabartma tozu
-1 tatlı kaşığı tuz
-1 çorba kaşığı sirke
- (3 +1/3) cup un
-üzerine sürmek için 2 yumurta sarısı
-üzeri için haşhaş tohumu, çörek otu, susam veya keten tohumu
Poğaçanın Yapılışı:
Un hariç diğerr malzemeleri karıştırın. Unu yavaş yavaş eleyerek ekleyin. Yumuşak ama ele yapışmayan bir hamur olacak.Hamuru 20 dakika dinlendirin. Bu arada kullanmak istediğiniz iç malzemeyi hazırlayın.Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopartarak yassıltın ve iç malzemeden koyarak kapatın.Yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizin. Üzerlerine yumurta sarısı sürüp , istediğiniz malzemeyle süsleyin. 190 C de üstü kızarana kadar pişirin.
Pazar, Eylül 28, 2008
Bayramda Top Kek Pasta
Zaman öyle hızlı geçiyor ve bizlerinde yapacağı o kadar çok iş ve ayrıntı var ki adeta zamanla yarış içerisindeyiz. Bayram için hazırlıkların en önemlisi de gelen misafirlere ikram edilecekler.
Bu bayram şerbetli tatlı yapmak veya hazır birşeyler almak yerine nispeten daha hafif ve kolay bir ikram yapmayı düşündüm ben:Muffin kalıplarında küçük pastacıklar.
Umarım sizede pratik gelir.
Pastacıkların genel olarak yapılışı şöyle: Öncelikle kakaolu kek hamurunu küçük kalıplarda pişiriyorsunuz. Diğer tarafta yarım kilo sütten krema hazırlıyorsunuz. Muffinlerin üzerini çikolata sos , yeşil fıstık, hindistancevizi, veya fındık hatta eritilmiş beyaz çikolata ile süsleyebilirsiniz. Muffinlerin alt kısmını ise oyup krema ile dolduruyorsunuz ve dolaba kaldırıyorsunuz .Herkese, sevdikleriyle birarada geçirecekleri, güzel bayram günleri diliyorum.
Top Kek Pasta
Kek malzemeleri:
-4 yumurta
-1 su bardağı şeker
-1 su bardağı zeytinyağı
-1 su bardağı süt
-2/3 su bardağı kakao
-2,5 su bardağı un
-1 paket vanilya
-1 paket kabartma tozu
(Dikkat : Kek malzemeleri oda ısısında olacak)
Krema Malzemeleri:
-1/2 litre süt
-1 yemek kaşığı un
-1 yemek kaşığı buğday nişastası
-4 kaşık şeker
-vanilya
8 adet iri kek kalıbı veya 12 adet kağıt muffin kalıbı
Yapılışı:
Öncelikle kremayı hazırlayın . Süte şeker, un ve nişastayı ekleyip karıştırarak koyu kıvama gelene kadar pişirin , vanilyasını ekleyip soğuması için bir kenara koyun.
Keki hazırlamak için kalıplarınız kağıt değilse dip kısımlarını yağlayıp hazır edin. Fırını 230 derecede ısıtmaya başlayın.
Karıştırma kabına şeker ve yumurtaları koyup kabarana kadar karıştırın. Sonra tüm sıvı malzemeleri ekleyip tekrar karıştırın. Un , kabartma tozu ve vanilyayı eleyerek ekleyip homojen bir karışım elde edin. Kek hamurunu kalıplara bölüştürün.
Hızlı bir şekilde fırına yerleştirin ve fırının ısısını 180 C ye düşürün.
Pişen keklerinizi soğuduktan sonra düzgünce kalıplardan çıkarın. Alt kısımlarından delik açarak kaşık yardımıyla oyun. İçlerine soğuk kremayı doldurun. Servis tabağınıza ters çevirerek yerleştirin. Üstlerine çikolata sos gezdirin ve yeşil fıstıkla süsleyin. Bir gece dinlendikten sonra pastacıklarınız ikram edilmeye hazır.
Bu bayram şerbetli tatlı yapmak veya hazır birşeyler almak yerine nispeten daha hafif ve kolay bir ikram yapmayı düşündüm ben:Muffin kalıplarında küçük pastacıklar.
Umarım sizede pratik gelir.
Pastacıkların genel olarak yapılışı şöyle: Öncelikle kakaolu kek hamurunu küçük kalıplarda pişiriyorsunuz. Diğer tarafta yarım kilo sütten krema hazırlıyorsunuz. Muffinlerin üzerini çikolata sos , yeşil fıstık, hindistancevizi, veya fındık hatta eritilmiş beyaz çikolata ile süsleyebilirsiniz. Muffinlerin alt kısmını ise oyup krema ile dolduruyorsunuz ve dolaba kaldırıyorsunuz .Herkese, sevdikleriyle birarada geçirecekleri, güzel bayram günleri diliyorum.
Top Kek Pasta
Kek malzemeleri:
-4 yumurta
-1 su bardağı şeker
-1 su bardağı zeytinyağı
-1 su bardağı süt
-2/3 su bardağı kakao
-2,5 su bardağı un
-1 paket vanilya
-1 paket kabartma tozu
(Dikkat : Kek malzemeleri oda ısısında olacak)
Krema Malzemeleri:
-1/2 litre süt
-1 yemek kaşığı un
-1 yemek kaşığı buğday nişastası
-4 kaşık şeker
-vanilya
8 adet iri kek kalıbı veya 12 adet kağıt muffin kalıbı
Yapılışı:
Öncelikle kremayı hazırlayın . Süte şeker, un ve nişastayı ekleyip karıştırarak koyu kıvama gelene kadar pişirin , vanilyasını ekleyip soğuması için bir kenara koyun.
Keki hazırlamak için kalıplarınız kağıt değilse dip kısımlarını yağlayıp hazır edin. Fırını 230 derecede ısıtmaya başlayın.
Karıştırma kabına şeker ve yumurtaları koyup kabarana kadar karıştırın. Sonra tüm sıvı malzemeleri ekleyip tekrar karıştırın. Un , kabartma tozu ve vanilyayı eleyerek ekleyip homojen bir karışım elde edin. Kek hamurunu kalıplara bölüştürün.
Hızlı bir şekilde fırına yerleştirin ve fırının ısısını 180 C ye düşürün.
Pişen keklerinizi soğuduktan sonra düzgünce kalıplardan çıkarın. Alt kısımlarından delik açarak kaşık yardımıyla oyun. İçlerine soğuk kremayı doldurun. Servis tabağınıza ters çevirerek yerleştirin. Üstlerine çikolata sos gezdirin ve yeşil fıstıkla süsleyin. Bir gece dinlendikten sonra pastacıklarınız ikram edilmeye hazır.
Perşembe, Eylül 25, 2008
Fransız Sosunda İtalyan Fettucini
Makarnayı en sevilen yemek olarak ilan etmekte mahsur yok sanırım. Türlü biçimlerde kesilmiş makarnayı, çeşitli soslar uydurarak yemek gerçekten keyifli oluyor. Makarnayı evde kesmek , hamurunu yoğurup, açıp , şekillendirmek ise en az yemek kadar keyifli. Bugün kızlarla "fettucini" makarna yapmak için uğraş verdik. Hamuru yoğurmak, açmak ve rulo haline getirmek benden, ruloları açıp kurutma bezine sermek ise kızlara ait oldu. 8 ve 10 yaşında iki kızla mutfakta çalışmak , benim iş yükümü kısmen azaltan , onları ise hem sorumluluğa alıştıran, hem de hep birlikte güzel zaman geçirmemize sebep olan bir aktivite.
Fransız sos tarifi ise Fransa'nın Provence bölgesine ait, çeşitli otlar içeren bir domates sosu. Sosu makarnanızı pişirmeden hazır edin.
Fettucini
Malzemeler:
-3 su bardağı un
-1 yumurta
-1 çay kaşığı zeytinyağı
-1 tatlı kaşığı tuz
-yarım su bardağı su (gerekirse daha fazla)
Yapılışı:
Elediğiniz unun ortasına bir çukur oluşturup yumurtayı kırın.Yağ ve tuzu katın. Kenardan un alarak ve azar azar su ekleyerek yapış yapış olmayan pürüzsüz , sıkı bir hamur oluşturun. Hamuru 10 dakika kadar yoğurun ve üzerini örterek yarım saat dinlendirin.
Dinlenen hamuru üç parçaya bölün. Herbir parçayı unladığınız tezgah üzerinde açın- çok ince veya çok kalın olmayacak. Açtığınız hamuru ince ince kıvırarak ve bastırmayarak rulo yapın. Rulodan parmak eninde şeritler kesin. Kestiğiniz şeritleri açarak bez üzerinde kurumaya bırakın. Bu sırada sosu hazırlayabilirsiniz. En az 3 saat kuruttuğunuz fettucini 'leri kaynayan tuzlu suya atarak pişirin.
Çabucak pişiyor bu nedenle pişirirken başından ayrılmayın.Suyunu süzdükten sonra yapışmaması için biraz zeytinyağı ekleyin.
Provençal Domates Sosu ( Fransız Sosu)
Malzemeler:
-4 adet domates ( 2 su bardağı domates püresi)
-3 diş sarımsak
-birkaç dal maydanoz
-1 çay kaşığı mercanköşk
-1 çay kaşığı fesleğen
-1 -2 yaprak defne
-1 çay kaşığı kekik
-1 çay kaşığı biberiye
-30 gram tereyağı
-2 çorba kaşığı zeytinyağı
Yapılışı:
Rendelenmiş sarımsak , maydanoz ve kuru otları tereyağında çevirin. Domates ve zeytinyağını 15 dakika kadar pişirin. Teryağlı otları domates karışımına ekleyin . Sosunuz hazır. Servis sırasında fettucininizin üzerine dökün.
Derindondurucuda Taze Fesleğen- Kış Hazırlığı:
Makarna sosları fesleğensiz olmuyor. Fesleğen yapraklarının aromasını koruması için kurutmak yerine taze yaprakları rondodan geçirip zeytinyağı ile karıştırıp derin dondurucuya koymak ve gerektiğinde kullanmak iyi sonuç veriyor.
Fransız sos tarifi ise Fransa'nın Provence bölgesine ait, çeşitli otlar içeren bir domates sosu. Sosu makarnanızı pişirmeden hazır edin.
Fettucini
Malzemeler:
-3 su bardağı un
-1 yumurta
-1 çay kaşığı zeytinyağı
-1 tatlı kaşığı tuz
-yarım su bardağı su (gerekirse daha fazla)
Yapılışı:
Elediğiniz unun ortasına bir çukur oluşturup yumurtayı kırın.Yağ ve tuzu katın. Kenardan un alarak ve azar azar su ekleyerek yapış yapış olmayan pürüzsüz , sıkı bir hamur oluşturun. Hamuru 10 dakika kadar yoğurun ve üzerini örterek yarım saat dinlendirin.
Dinlenen hamuru üç parçaya bölün. Herbir parçayı unladığınız tezgah üzerinde açın- çok ince veya çok kalın olmayacak. Açtığınız hamuru ince ince kıvırarak ve bastırmayarak rulo yapın. Rulodan parmak eninde şeritler kesin. Kestiğiniz şeritleri açarak bez üzerinde kurumaya bırakın. Bu sırada sosu hazırlayabilirsiniz. En az 3 saat kuruttuğunuz fettucini 'leri kaynayan tuzlu suya atarak pişirin.
Çabucak pişiyor bu nedenle pişirirken başından ayrılmayın.Suyunu süzdükten sonra yapışmaması için biraz zeytinyağı ekleyin.
Provençal Domates Sosu ( Fransız Sosu)
Malzemeler:
-4 adet domates ( 2 su bardağı domates püresi)
-3 diş sarımsak
-birkaç dal maydanoz
-1 çay kaşığı mercanköşk
-1 çay kaşığı fesleğen
-1 -2 yaprak defne
-1 çay kaşığı kekik
-1 çay kaşığı biberiye
-30 gram tereyağı
-2 çorba kaşığı zeytinyağı
Yapılışı:
Rendelenmiş sarımsak , maydanoz ve kuru otları tereyağında çevirin. Domates ve zeytinyağını 15 dakika kadar pişirin. Teryağlı otları domates karışımına ekleyin . Sosunuz hazır. Servis sırasında fettucininizin üzerine dökün.
Derindondurucuda Taze Fesleğen- Kış Hazırlığı:
Makarna sosları fesleğensiz olmuyor. Fesleğen yapraklarının aromasını koruması için kurutmak yerine taze yaprakları rondodan geçirip zeytinyağı ile karıştırıp derin dondurucuya koymak ve gerektiğinde kullanmak iyi sonuç veriyor.
Cumartesi, Eylül 13, 2008
Bahçemdeki Domates: Purple Calabash
İşte baharda ektiğimiz ve uzun bekleyişin ardından bol bol yeme imkanına kavuştuğumuz domateslerimiz; "Purple Calabash " görüntüsü ve tadıyla çok özel bir domates çeşidi. Sap kısmından gövdeye doğru yayılan kahverengimsi yeşil- morluk, meyvenin altında tamamen pembeye dönüşüyor. Kıvrımlı , girintili çıkıntılı gövde ise fazla büyümüyor, küçük ya da en fazla orta boy domateslerimiz oldu.
Ekşimsi kendine has bir lezzetle birlikte iç kısım iri ve yoğun çekirdekli. Mayıs ayında tohumdan büyüttüğümüz fideleri bahçeye diktik ve altlarını doğal at gübresi ile besledik . Sulama dışında farklı bir bakım yapmadık. İlk hasadı ise eylül ayında elde edebildik.
Domatese meraklı bir insan olarak, Ankara organik pazarı dahil pek çok yerden seçerek aldığım domateslerde asla kendi bahçemizdeki domatesin lezzetli tadını bulamadığımı üzülerek belirtmek istiyorum.
Geçenlerde NTV 'de ilginç bir program seyrettim: Günde 40 gr. domates püresi yiyerek güneşin yaşlandırıcı etkisinin indirgenebileceğini kanıtlamaya çalışan bir bilimsel deneyin tüm aşamaları anlaşılır bir dille anlatılıyordu . Sonuç çok ilginçti , domates püresini düzenli olarak hergün tüketen denek grubu , güneşin cilt üzerindeki olumsuz etkisini azaltacak bağışıklığı da yüksek oranda kazanıyordu. Güneş , domatese rengini veriyor , güzelleştiriyor ama bizim cildimiz için aynı şeyleri söylemek mümkün değil, fazla güneşe maruz kalan cilt yıpranıyor, kırışıyor. Ciltteki yaşlanma belirtilerini azaltmakta beslenmenin etkili olduğu artık bir gerçek. Domatesin ise bu düzgün beslenmede önemli bir rolü var. Ne yapsak , başımıza taç gibi koysak yeridir...
Kış İçin Domates Püresini Nasıl Hazırladım?
Domatesleri iyice yıkadıktan sonra, sap kısımlarını temizleyip büyüklüklerine göre 2 veya 4 'e bölerek geniş bir tencereye koyuyorum. Harlı ateşte domatesler yayılıp suyunu çekene kadar birkaç taşım kaynatıyorum. Sonra kabuklarıyla bereber blendırdan geçiriyorum, böylece karışım tamamen pürüzsüz hale geliyor. Tekrar ateş üzerine koyup kaynamalarını bekliyorum. Sıcak püreyi cam kavanozlara yerleştirip , vakit kaybetmeden kapaklarını (kapaklar kullanılmamış olacak) kapatıyor ve ters çeviriyorum. Bu halde soğuduktan sonra saklayacağım yere kaldırıyorum. Sıcakken kapağı kapatıp ters çevirmek , pürenin konserve gibi olmasını ve uzun süre dayanmasını sağlıyor , buzdolabında saklamak zorunda değilsiniz. Ayrıca gerçekten kolay ve çabuk uygulanabilecek bir yöntem .
Ekşimsi kendine has bir lezzetle birlikte iç kısım iri ve yoğun çekirdekli. Mayıs ayında tohumdan büyüttüğümüz fideleri bahçeye diktik ve altlarını doğal at gübresi ile besledik . Sulama dışında farklı bir bakım yapmadık. İlk hasadı ise eylül ayında elde edebildik.
Domatese meraklı bir insan olarak, Ankara organik pazarı dahil pek çok yerden seçerek aldığım domateslerde asla kendi bahçemizdeki domatesin lezzetli tadını bulamadığımı üzülerek belirtmek istiyorum.
Geçenlerde NTV 'de ilginç bir program seyrettim: Günde 40 gr. domates püresi yiyerek güneşin yaşlandırıcı etkisinin indirgenebileceğini kanıtlamaya çalışan bir bilimsel deneyin tüm aşamaları anlaşılır bir dille anlatılıyordu . Sonuç çok ilginçti , domates püresini düzenli olarak hergün tüketen denek grubu , güneşin cilt üzerindeki olumsuz etkisini azaltacak bağışıklığı da yüksek oranda kazanıyordu. Güneş , domatese rengini veriyor , güzelleştiriyor ama bizim cildimiz için aynı şeyleri söylemek mümkün değil, fazla güneşe maruz kalan cilt yıpranıyor, kırışıyor. Ciltteki yaşlanma belirtilerini azaltmakta beslenmenin etkili olduğu artık bir gerçek. Domatesin ise bu düzgün beslenmede önemli bir rolü var. Ne yapsak , başımıza taç gibi koysak yeridir...
Kış İçin Domates Püresini Nasıl Hazırladım?
Domatesleri iyice yıkadıktan sonra, sap kısımlarını temizleyip büyüklüklerine göre 2 veya 4 'e bölerek geniş bir tencereye koyuyorum. Harlı ateşte domatesler yayılıp suyunu çekene kadar birkaç taşım kaynatıyorum. Sonra kabuklarıyla bereber blendırdan geçiriyorum, böylece karışım tamamen pürüzsüz hale geliyor. Tekrar ateş üzerine koyup kaynamalarını bekliyorum. Sıcak püreyi cam kavanozlara yerleştirip , vakit kaybetmeden kapaklarını (kapaklar kullanılmamış olacak) kapatıyor ve ters çeviriyorum. Bu halde soğuduktan sonra saklayacağım yere kaldırıyorum. Sıcakken kapağı kapatıp ters çevirmek , pürenin konserve gibi olmasını ve uzun süre dayanmasını sağlıyor , buzdolabında saklamak zorunda değilsiniz. Ayrıca gerçekten kolay ve çabuk uygulanabilecek bir yöntem .
Perşembe, Eylül 11, 2008
Delonghi Fırınım ve Mutluluk Brownilerim Var
Ankara'da sürekli çoğalma eğilimi gösteren AVM leri dolaşarak, indirimleri takip ettim bu yaz. Favori mağazalarım ise Tchibo ve Esse oldu.Yıllardır mutfağıma mikrodalga fırın almam gerektiğini söyleyenlere kulak tıkıyordum. Sonunda hem tasarımı hem de fonksiyonelliği açısından bana çok uygun gelen Delonghi marka fırında karar kıldım. Fırını indirim döneminde Esse 'den aldım, 1,5 aydır kullanıyorum ve çok ama çok memnunum.
Mikrodalga + fırın+ ızgara özelliği var. Özellikle mutfağında fazla kalabalık istemeyenler ekmek kızartma, tost makinası, normal fırın, mikrodalga cihazlarını ayrı ayrı almak yerine tek bir ürünle bütün bu işlevleri yerine getirebilecek imkana kavuşmuş oluyor. 5 dakikada ekmek kızartıp, 7 dakikada tost yapıp, 20 dakikada browni pişirebiliyorum. Mikrodalga özelliğini ise şu ana kadar sadece birşeyler ısıtmak için kullandım.Mutfakseverler için iyi, dengeli pişiren bir fırına sahip olmak tabii çok önemli. Benim gibi kararsız olanlar varsa diye memnun kaldığım bu ürünü tanıtmak istedim. Çünkü aynı fırında hem yemek ısıtıp, hem browni pişirip hem de tost yapabilmek bence müthiş.
Kek pişen ev mutlu bir evdir. Kokusu evi sarar, yiyeni sevindirir, pişireni ise bir memnunluk duygusu kaplar. Kek daima pozitif etki yaratır.Kabarmasını seyretmek için bile fırının önüne sandalyeler çekilir. Övgü dolu sözler , mutlu gülüşler basit bir şekilde yapılan browninin eseri...
Browni Malzemeleri
1 su bardağı =1 cup ölçüsü
-2 yumurta
-3 /4 su bardağı şeker
-1/4 su bardağı zeytinyağı
-1/2 su bardağı yoğurt
-3 yemek kaşığı kakao
-1 + 1/4 su bardağı un
-1/2 paket kabartma tozu
- vanilya
5 cm çapında 18 adet kağıt kalıp
Yapılışı:
Oda ısısındaki yumurta ile şekeri kabarana kadar çırpın.Yoğurt ve zeytinyağını ekleyin. Homojen bir karışım elde ettikten sonra , kakaoyu koyup karıştırın. Son olarak un ve kabartma tozunu eleyip , kek hamurunu kağıt kalıplara dökün. Önceden 200 C de ısıttığınız fırına koyup, ısıyı 180 C ye düşürerek 20 dak . pişirin.
Mikrodalga + fırın+ ızgara özelliği var. Özellikle mutfağında fazla kalabalık istemeyenler ekmek kızartma, tost makinası, normal fırın, mikrodalga cihazlarını ayrı ayrı almak yerine tek bir ürünle bütün bu işlevleri yerine getirebilecek imkana kavuşmuş oluyor. 5 dakikada ekmek kızartıp, 7 dakikada tost yapıp, 20 dakikada browni pişirebiliyorum. Mikrodalga özelliğini ise şu ana kadar sadece birşeyler ısıtmak için kullandım.Mutfakseverler için iyi, dengeli pişiren bir fırına sahip olmak tabii çok önemli. Benim gibi kararsız olanlar varsa diye memnun kaldığım bu ürünü tanıtmak istedim. Çünkü aynı fırında hem yemek ısıtıp, hem browni pişirip hem de tost yapabilmek bence müthiş.
Kek pişen ev mutlu bir evdir. Kokusu evi sarar, yiyeni sevindirir, pişireni ise bir memnunluk duygusu kaplar. Kek daima pozitif etki yaratır.Kabarmasını seyretmek için bile fırının önüne sandalyeler çekilir. Övgü dolu sözler , mutlu gülüşler basit bir şekilde yapılan browninin eseri...
Browni Malzemeleri
1 su bardağı =1 cup ölçüsü
-2 yumurta
-3 /4 su bardağı şeker
-1/4 su bardağı zeytinyağı
-1/2 su bardağı yoğurt
-3 yemek kaşığı kakao
-1 + 1/4 su bardağı un
-1/2 paket kabartma tozu
- vanilya
5 cm çapında 18 adet kağıt kalıp
Yapılışı:
Oda ısısındaki yumurta ile şekeri kabarana kadar çırpın.Yoğurt ve zeytinyağını ekleyin. Homojen bir karışım elde ettikten sonra , kakaoyu koyup karıştırın. Son olarak un ve kabartma tozunu eleyip , kek hamurunu kağıt kalıplara dökün. Önceden 200 C de ısıttığınız fırına koyup, ısıyı 180 C ye düşürerek 20 dak . pişirin.
Cumartesi, Eylül 06, 2008
İşte Bu Pastaya Hayır Demem!
Bu yaz yaptığımız orman gezilerinde topladık bu ahududuları. Ormanda yabani olarak yetişen ahududu, böğürtlen, dağ çileği bol bol karşımıza çıktı. Derindondurucuya koyduklarım ise pasta malzemesi oldular. Küçük bir kek pişirdim, yaklaşık 16 cm çapında pandispanya kalıbında.
Keki iki parçaya böldükten sonra ara kısmına ve üstüne krema sürdüm. Ve pastanın dışını bol miktarda ahudu ile süsledim. Nane yaprakları da işe yaradı doğrusu.
Kek Malzemeleri: (5-6 kişilik)
-2 yumurta
-3/4 su bardağı şeker
-1/2 su bardağı zeytinyağı
-1 çay bardağı yoğurt
-2 su bardağı un
-yarım paket kabartma tozu
-vanilya
Pasta için :
-1/2 kilo ahududu
-nane yaprakları
-iki paket kremşanti ve şantiyi hazırlamak için 1 su bardağı süt
Pastanın Hazırlanması:
Öncelikle keki pişirin. Yumurta ve şekeri çırpıp kabarttıktan sonra, yağ ve yoğurt ekleyip çırpmaya devam edin. Un, kabartma tozu, vanilyayı eleyerek karıştırın, tabanına yağlı kağıt serdiğiniz kalıba döküp önceden ısıttığınız fırında 180 C de pişirin.
Kek soğuduktan sonra - çok kalın olmuşsa üst kısmını biraz inceltin. İkiye bölün ve ara kısma krema ekleyin.Üstünü krema ile kaplayın. Bol miktarda ahudu ile üst ve yan kısımları süsleyin. Nane yaprakları serpiştirin.
Perşembe, Eylül 04, 2008
Pazar, Ağustos 31, 2008
Ramazanda Yumruğunuzu Sofraya Koyun !
Midelerimiz bu kadarmış yani yumruğumuz büyüklüğünde. Mide denilen organ çok elastik bir yapıda , boş kaldığında büzülüyor, küçülüyor. İçini doldurdukça büyüyorda büyüyor.
Ramazan ayı bir nevi midemizi terbiye ayı. Bütün gün oruçlu olup , iftardan sonra onlarca çeşit yemek yiyip mideyi doldurmak bana göre bu ayın ruhuna ve manevi değerine aykırı. "Ramazanın bereketi , güzelliği için yapılıyor " hissinin arkasına sığınılarak lüks mekanlarda , kuş sütünün eksik olduğu sofralarda zengin zengini ağırlıyor. Hanımlar gün boyu menüsü kabarık, şık , davet sofraları hazırlamakla meşgul. İşte ben buna insan nefsinin azmanlaşması diyorum.
Varsa imkanınız fakiri, aç olanı doyurun, gizlice!
Birde bu ayda mutfaklarını tıka basa yiyecekle dolduranlar var. Yemekler bol ve çeşitli yapılıyor. Eve bir ekmek alınırken , pide, o da yetmez diyerek bir tane daha ekmek alınıyor. Ne oluyor, değişen ne, midelerimiz mi büyüyor? Aslında bunların hepsi nefsimizin bize oyunu.
Nefsimizi aza alıştırdığımızda, midemizde azla yetinecek.
Ramazan ayı israf ayı değildir. Sofraları donatalım derken yiyecek ve zaman israf etmek herhalde çok rahatsız edici bir durum.
Bu ay kilo alma , kilo verme ayı değildir. Kilo vermek için oruç tutuyorsanız zaten o oruç oruç olmaz. Kilo alıyorsanız, hep yemek düşündüğünüzden manevi arınmışlığa ulaşmanız da zor.
Ramazan , insanın en hassas olduğu midesini ve dolayısıyla nefsini , Allah rızası için terbiye etmesini gerektirir.
Ramazanın halet-i ruhiyyesine ulaşmamız dileğiyle...
Zeytinyağlı Taze Fasulyeyi Gerçekten Lezzetli Pişirebiliyor musunuz?
Yıllar önce, anne, mutfakta herşeyi iyi yapabileceğini düşünen kızıyla telefonda konuşuyor:
- Aman kızım, taze fasulyeyi lezzetli pişirmek dikkat ister...
-Merak etme anne , 4 ana malzemeyi tencereye koymak kadar kolay bu yemek hemen pişireceğim .
Bu telefon görüşmesindeki kız ben miyim acaba? :) ilk yaptığım fasulye yemekleri ya sulu oluyor ya da fasulyeler pişmeyip diri kalıyordu. Herşey iyi gitse bile anneminki kadar lezzetli değildi yemeğim.
Zeytinyağlı fasulye pişirmek göründüğü kadar basit değildir , lezzeti tuturmak hüner ister , heryerde yiyemezsiniz.
Lezzete ulaşmada ilk kural taze , kart olmayan kılçıksız fasulyeyi satın alabilmek. Tecrübeli hanımlar almadan önce fasulyeyi kırıp bakarlar, kolayca kırılıyorsa ve kılçığı yoksa alırlar.Sap kısmına da bakabilirsiniz, yemyeşilse tazeliğin göstergesidir. Boncuk , ayşekadın, çalı ... Bu fasulye çeşitlerinin hepsinden de taze ve kılçıksız olmak koşuluyla güzel yemek yapılır:
Boncuk fasulye iri taneli ve kısadır , ikiye üçe bölünerek pişirilir, taneleride ayrılarak yemeğe karıştırılabilir.
Ayşekadın fasulye enlidir ve taneleri çok iri değildir, rengi sarımsıdır, pişirirken önce boydan ikiye dilimleyip sonra, dilimleri bölmek gerekir.
Çalı fasulyesi (sırık fasulye ) çekirdekli değildir,yumuşaktır, uzun boyludur. Dilimlemeden ve bölmeden pişirilebilir.
Şeker fasulye, kısa, çekirdeksiz ve inceciktir, bölmeden pişirebilirsiniz.
Mevsiminde ve taze aldığınıza emin olduğunuz fasulyeleri ayıklamadan önce yıkayın.Uçlarını elinizle veya bıçak yardımıyla temizleyerek - varsa kılçıklarından arındırın . Fasulyenizin türüne göre dilimleyin.
1 kg fasulye için 2 baş iri soğanı yemeklik doğrayın. Tencerenizin dibine önce 5 yemek kaşığı sızma zeytinyağını koyun . Sonra doğranmış soğanları , en üste fasulyeyi yayın, iki tatlı kaşığı tuz ve 2 adet kesme şeker koyduktan sonra tencerenin kapağını kapatın ve kısık ateşte 15-20 dakika, arasıra karıştırarak pişirip , fasulyelerin renginin koyulaşmasını bekleyin. Soğanlar görünmez olup, fasulyeler tamamen koyu yeşile dönüp , yemek hacimce küçüldüğünde , rendelediğiniz 1 kg domatesi koyun, harlı ateşte birkaç taşım kaynatın.
Şimdi en önemli noktaya geldik, tencerenin kapağını kapatmadan önce , yemeğe su eklemeniz gerekiyor. Asla fazla su eklemeyin, fasulye pişerken kendi suyunu bırakıyor bu nedenle gereğinden fazla koyarsanız yemeğiniz lezzetsiz olur. Yemeğinize yarım su bardağı su koyup kapağını kapatın , ateşi kısın ve 40 -50 dakika kadar pişirin ve ateşi kapatmadan önce fasulyelerin diriliğini kaybettiğine emin olun. Yemeği, pişirdiğiniz tencerede soğutun. Tadını alması için bir gece dinlendirdikten sonra servis yapın.
Yanına taze nane yapraklarıyla süslenmiş cacık yapmayı unutmayın.
- Aman kızım, taze fasulyeyi lezzetli pişirmek dikkat ister...
-Merak etme anne , 4 ana malzemeyi tencereye koymak kadar kolay bu yemek hemen pişireceğim .
Bu telefon görüşmesindeki kız ben miyim acaba? :) ilk yaptığım fasulye yemekleri ya sulu oluyor ya da fasulyeler pişmeyip diri kalıyordu. Herşey iyi gitse bile anneminki kadar lezzetli değildi yemeğim.
Zeytinyağlı fasulye pişirmek göründüğü kadar basit değildir , lezzeti tuturmak hüner ister , heryerde yiyemezsiniz.
Lezzete ulaşmada ilk kural taze , kart olmayan kılçıksız fasulyeyi satın alabilmek. Tecrübeli hanımlar almadan önce fasulyeyi kırıp bakarlar, kolayca kırılıyorsa ve kılçığı yoksa alırlar.Sap kısmına da bakabilirsiniz, yemyeşilse tazeliğin göstergesidir. Boncuk , ayşekadın, çalı ... Bu fasulye çeşitlerinin hepsinden de taze ve kılçıksız olmak koşuluyla güzel yemek yapılır:
Boncuk fasulye iri taneli ve kısadır , ikiye üçe bölünerek pişirilir, taneleride ayrılarak yemeğe karıştırılabilir.
Ayşekadın fasulye enlidir ve taneleri çok iri değildir, rengi sarımsıdır, pişirirken önce boydan ikiye dilimleyip sonra, dilimleri bölmek gerekir.
Çalı fasulyesi (sırık fasulye ) çekirdekli değildir,yumuşaktır, uzun boyludur. Dilimlemeden ve bölmeden pişirilebilir.
Şeker fasulye, kısa, çekirdeksiz ve inceciktir, bölmeden pişirebilirsiniz.
Mevsiminde ve taze aldığınıza emin olduğunuz fasulyeleri ayıklamadan önce yıkayın.Uçlarını elinizle veya bıçak yardımıyla temizleyerek - varsa kılçıklarından arındırın . Fasulyenizin türüne göre dilimleyin.
1 kg fasulye için 2 baş iri soğanı yemeklik doğrayın. Tencerenizin dibine önce 5 yemek kaşığı sızma zeytinyağını koyun . Sonra doğranmış soğanları , en üste fasulyeyi yayın, iki tatlı kaşığı tuz ve 2 adet kesme şeker koyduktan sonra tencerenin kapağını kapatın ve kısık ateşte 15-20 dakika, arasıra karıştırarak pişirip , fasulyelerin renginin koyulaşmasını bekleyin. Soğanlar görünmez olup, fasulyeler tamamen koyu yeşile dönüp , yemek hacimce küçüldüğünde , rendelediğiniz 1 kg domatesi koyun, harlı ateşte birkaç taşım kaynatın.
Şimdi en önemli noktaya geldik, tencerenin kapağını kapatmadan önce , yemeğe su eklemeniz gerekiyor. Asla fazla su eklemeyin, fasulye pişerken kendi suyunu bırakıyor bu nedenle gereğinden fazla koyarsanız yemeğiniz lezzetsiz olur. Yemeğinize yarım su bardağı su koyup kapağını kapatın , ateşi kısın ve 40 -50 dakika kadar pişirin ve ateşi kapatmadan önce fasulyelerin diriliğini kaybettiğine emin olun. Yemeği, pişirdiğiniz tencerede soğutun. Tadını alması için bir gece dinlendirdikten sonra servis yapın.
Yanına taze nane yapraklarıyla süslenmiş cacık yapmayı unutmayın.
Perşembe, Ağustos 28, 2008
Biber , Patlıcan Kurutmak
Sebze kurutmanın tam zamanı ...Günümüzde sebze ve meyveleri dondurucuda taze saklamak mümkün olsada, kurutulmuş yiyeceklerin ve kuru malzemeyle yapılan yemeklerin tadı bir başka oluyor. Bamya , patlıcan, dolmalık biber, yeşil fasulye gibi sebzelerin kışın, kurutulmuş halleriyle yapılan yemeklerini daha çok seviyorum. Ağustos ve Eylül sıcaklarını sebze kurutmak için iyi değerlendirmek lazım.
Patlıcan genellikle dilimlenip ipe dizilerek kurutuluyor. Babaannem patlıcanı "karnıyarık " şeklinde kuruturmuş.Patlıcanın ortası kesilir, iç kısmının iyi kuruyabilmesi için sapı fotoğraftaki gibi yerleştirilir, etli kısımları dilimlenir. Çok çabuk kuruyan bir sebze olduğundan , kağıt üzerinde güneşe yerleştirilerek kurutulur. Böylelikle kışın kuru patlıcandan karnıyarık , imam bayıldı gibi yemekler yapılabilir.
Benim gibi patlıcanı dilimleyip ipe dizmeye üşeniyorsanız, alacalı soyduktan sonra , saplarını çıkarmadan boyuna dilimleyin (3 ya da 4 dilim olabilir), sap kısmından çamaşırlığa ya da ipe mandalla tutturun. Çabucak kuruyor.Kullanacağınız zaman sıcak suda bekletip dilediğiniz gibi dilimleyebilirsiniz.
Biber kurutmak biraz uğraş gerektiriyor. Sapları düzgünce çıkarılıp yıkanacak ve uç kısımlarından ters çevrilerek ipe dizilecek . Uzun süre güneş gören bir yerde bekletilecek. Kuru biber dolmasını çok sevdiğim için birkaç kilo biber kuruttum. Siz de ihmal etmeyin derim. :)
Patlıcan genellikle dilimlenip ipe dizilerek kurutuluyor. Babaannem patlıcanı "karnıyarık " şeklinde kuruturmuş.Patlıcanın ortası kesilir, iç kısmının iyi kuruyabilmesi için sapı fotoğraftaki gibi yerleştirilir, etli kısımları dilimlenir. Çok çabuk kuruyan bir sebze olduğundan , kağıt üzerinde güneşe yerleştirilerek kurutulur. Böylelikle kışın kuru patlıcandan karnıyarık , imam bayıldı gibi yemekler yapılabilir.
Benim gibi patlıcanı dilimleyip ipe dizmeye üşeniyorsanız, alacalı soyduktan sonra , saplarını çıkarmadan boyuna dilimleyin (3 ya da 4 dilim olabilir), sap kısmından çamaşırlığa ya da ipe mandalla tutturun. Çabucak kuruyor.Kullanacağınız zaman sıcak suda bekletip dilediğiniz gibi dilimleyebilirsiniz.
Biber kurutmak biraz uğraş gerektiriyor. Sapları düzgünce çıkarılıp yıkanacak ve uç kısımlarından ters çevrilerek ipe dizilecek . Uzun süre güneş gören bir yerde bekletilecek. Kuru biber dolmasını çok sevdiğim için birkaç kilo biber kuruttum. Siz de ihmal etmeyin derim. :)
Pazartesi, Ağustos 25, 2008
KiRaZ !!!
Haziran ayında bahçedeki kiraz ağacı ilk meyveleri verdi . Topladığımız kirazların fotoğrafı...Kıpkırmızı yeşil sap ve yapraklarla çok estetik bir meyve kiraz, fotoğrafın arşivde kalmasını istemedim.
Kirazın farklı bir işlevi! Kulağınıza küpe olsun...
Kiraz Şekerlemesi
Kiraz şekerlemesinin buruşuk olmaması ve kırmızı durması için yöntemler neler acaba?
Malzemeler
250 gr. kiraz
1 çay kaşığı limon tuzu
1 ,5 bardak şeker
2 yemek kaşığı su
Yapılışı
Kirazları su ile 10-15 dakika pişirin . Kirazlar suyunu bırakıyor , onun için fazla su eklemiyoruz. Şekeri ve limon tuzunu ekleyin . Suyu şerbetlenene kadar pişirin. Kırmızı renk için gıda boyası ekleyebilirsiniz.
Kirazın farklı bir işlevi! Kulağınıza küpe olsun...
Kiraz Şekerlemesi
Kiraz şekerlemesinin buruşuk olmaması ve kırmızı durması için yöntemler neler acaba?
Malzemeler
250 gr. kiraz
1 çay kaşığı limon tuzu
1 ,5 bardak şeker
2 yemek kaşığı su
Yapılışı
Kirazları su ile 10-15 dakika pişirin . Kirazlar suyunu bırakıyor , onun için fazla su eklemiyoruz. Şekeri ve limon tuzunu ekleyin . Suyu şerbetlenene kadar pişirin. Kırmızı renk için gıda boyası ekleyebilirsiniz.
Perşembe, Ağustos 07, 2008
Bol Domatesli Zeytinyağlı Börülce
"Komşu komşunun külüne muhtaçtır".
Yok yok öyle değil " Komşu komşunun börülcesine muhtaçtır" :))
Karşı komşum, İzmir'den getirdiği taze börülceleri benimle paylaştı . Bu lezzetli sebzeyi zeytinyağlı ve bol domatesli pişirdim ve tarifinin arşivimde olmasını istedim.
Tavsiye: Sarımsaklı yoğurtla servis edilmeli...
Malzemeler:
-500 gr. taze börülce
-2 adet orta boy soğan
-4 adet iri domates (1 kg)
-4 yemek kaşığı sızma zeytinyağı
-1 tatlı kaşığı tuz
-2 adet kesme şeker
Yapılışı:
Börülceleri yıkayın ve uçlarını temizleyin. Diğer tarafta soğanları doğrayıp zeytinyağı ile birlikte tencereye atın. Börülceleri bölmeden tuzla ve şekerle birlikte tencereye ekleyin, kısık ateşte soğanla birlikte renkleri dönene kadar çevirin. Rendelediğiniz domatesleri koyup, orta ateşte börülceler yumuşayana kadar pişirin.Tenceresinde soğuttuktan sonra , buzdolabına kaldırın . Ertesi güne kadar dinlenen börülce yemeği daha lezzetli oluyor. Sıcak yaz günlerinde , oda ısındaki börülce yemeğini soğuk yoğurtla servis yapabilirsiniz.
Pazartesi, Haziran 16, 2008
Tariş Zeytinyağı Eğitimi Mudo'da
Arkadaşlar geçen haftasonu Mudo-Tariş işbirliğiyle Ankara 'da bir ilk gerçekleşti; Panora Mudo Concept' te sanal davetiye gönderilen katılımcılara, Tariş Mağazalar Müdürü Buket Ergök Hanım tarafından "zeytinyağı eğitimi" verildi. Eğitim, zeytinyağı tüketicilerinin genel olarak bilmesi gerekenleri kapsıyordu. İşte zeytinyağı ile ilgili sorular ve cevapları:
1.Zeytinyağı nedir?
Zeytinyağı zeytin meyvesinin suyudur.Tıpkı portakalı sıkıp suyunu içebildiğimiz gibi zeytini de sıkıp yağ olarak kullanıyoruz. Zeytinyağı zeytin meyvesinin katkısız , tamamen doğal suyudur. Diğer yağlardan farkı da buradan gelmektedir.
2.En iyi zeytinyağı hangisidir?
Natürel olarak adlandırılan , zeytin meyvesinin doğal niteliklerini bozmadan elde edilmiş, kendine özgü tat ve kokuda , oleik asit oranı %3 den az olan , gerçek bir meyva suyudur. Asit oranına göre sızma, natürel ve natürel birinci olarak üçe ayrılır.
3. Zeytinyağında asitlik derecesi nedir?
100 gr zeytinyağında bulunan "oleik asit" miktarının yüzde olarak belirlenmesidir.
Asit oranı %1 e kadar olan zeytinyağları "sızma" olarak adlandırılır.
Asit oranı %1-2 arasında olan zeytinyağları "natürel "olarak adlandırılır.
Asit oranı %2-3 arasında olan zeytinyağları "natürel birinci " olarak adlandırılır.
4. Asit oranına göre damak tadımıza uygun zeytinyağını nasıl bulabiliriz?
Asit oranı % 0,1 den %3 kadar değişen naturel zeytinyağlarında, damak tadımıza uygun zeytinyağını seçebiliriz.Asit oranı azaldıkça yağdaki zeytin tadı hafifliyor. Eğer zeytinyağı tadı size ağır geliyorsa, asit oranı düşük yağları tercih etmelisiniz. Asit oranı yükseldikçe zeytin tadı yoğunlaşıyor ve hissediliyor.En iyi tada, asit oranı düşük veya asit oranı yüksek zeytinyağı sahiptir diyemeyiz, bu tamamen kişinin damak tadına bağlı.
5.Natürel zeytinyağının lezzetini etkileyen faktörler nelerdir?
İklim, zeytinağacının yetiştiği bölge, zeytinin toplandıktan sonra sıkılana kadar bekletilmesi, zeytinin erken veya geç toplanması, zeytinin her yıl renk , koku ve tat açısından değişiklik göstermesi, zeytinin sıkımında kullanılan yöntemler zeytinyağının tat açısından farklılık göstermesine neden olur. Farklı bölgelerin farklı asit oranındaki yağları farklı tatlara sahiptir.
İyi bir naturel zeytinyağı zeytin meyvasının taze tat, koku , ve aromasını içermeli kusursuz olmalıdır.
6.Zeytinyağında tağşiş olup olmadığı nasıl anlaşılır?
Zeytinyağına farklı yağlar karıştırılarak piyasaya sürüldüğünü duyuyoruz. Bu durumla karşı karşıya gelmemenin en iyi çözümü , güvenilir, markalaşmış zeytinyağlarını satın almak . Ama evde basit yolla, kullandığınız zeytinyağında tağşiş olup olmadığını anlayabilirsiniz.
Zeytinyağı +4 C - +5 C de bulanıklaşır, 0 C ile 6 C arsında ise donar. Oda ısısında normal haline döner. Yağın donması kalitesini etkilemez. Aldığınız yağın bir örneğini buzdolabına koyun , donmasını bekleyin. Yağ katkısız ise tamamının katılaşması beklenir. Donmayan kısım varsa katkılı olduğunu anlarsınız.
7. Sızma zeytinyağı ile kızartma yapabilir miyim?
Zeytinyağının kızartmaya en uygun yağ olduğu bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır.Zeytinyağı yüksek ısıya daha dayanıklı bu yüzden kızartma yağı olarak daha sağlıklıdır. Zeytinyağı asitlik oranına göre 210 C- 240 C de değişirken, tereyağı 110 C , ayçiçekyağı 170 C de özelliğini kaybeder ve zararlı hale dönüşür. Kızartmaların genellikle 140- 180C de yapıldığını göz önünde bulundurursak 'zeytinyağıyla kızartma olmaz, öteki bitkisel yağlarla daha sağlıklı olur inanışı' bilimsel olarak çürümüş oluyor.
8. Zeytinyağını nasıl saklamalı?
Isı ve ışık zeytinyağının düşmanlarıdır. Zeytinyağı farklı kokulardan da çok çabuk etkilenip bozulabilir. Zeytinyağı ışık almayan, serin ve kokusuz bir ortamda cam, seramik veya teneke kutularda saklanabilir.Uygun koşullarda 5 yıl saklanabilse de en iyisi 2 yılda tüketilmesidir.
Bu cevapların yanında zeytinyağının faydalarından, sıkma tekniklerinden ve Tariş 'in tarihçesinden de bahsedildi. Son olarak düşük asitten yükseğe doğru sıralanmış zeytinyağlarını tattık. Moskonisi, Erkence, Olgunca , Eskisi Gibi ve Doğal Turunç Aromalı Zeytinyağı , hepsi birbirinden farklı lezzette, güzel ama ben "Eskisi Gibi " de karar kıldım. Ta-Ze Tariş 'in butik mağazası, Ankara 'da henüz açılmadı. Belli ürünler Panora Kippa ve Mudo mağazalarında satılıyor.
Zeytinyağı eğitiminden Mudo'nun sürprizleriyle ayrıldık: 1 adet yağdanlık , Tariş zeytinyaprağı çayı ve 250 ml Eolia Zeytinyağı.
Dileğimiz margarinin göklere çıkarıldığı Türkiye 'de , zeytinyağı ile ilgili bu tür etkinliklerin artırılması ve daha fazla insana ulaşılması. Buket Hanım zeytinyağı eğitiminin İstanbul ve İzmir Mudo mağazalarında da tekrarlanacağını söyledi.
1.Zeytinyağı nedir?
Zeytinyağı zeytin meyvesinin suyudur.Tıpkı portakalı sıkıp suyunu içebildiğimiz gibi zeytini de sıkıp yağ olarak kullanıyoruz. Zeytinyağı zeytin meyvesinin katkısız , tamamen doğal suyudur. Diğer yağlardan farkı da buradan gelmektedir.
2.En iyi zeytinyağı hangisidir?
Natürel olarak adlandırılan , zeytin meyvesinin doğal niteliklerini bozmadan elde edilmiş, kendine özgü tat ve kokuda , oleik asit oranı %3 den az olan , gerçek bir meyva suyudur. Asit oranına göre sızma, natürel ve natürel birinci olarak üçe ayrılır.
3. Zeytinyağında asitlik derecesi nedir?
100 gr zeytinyağında bulunan "oleik asit" miktarının yüzde olarak belirlenmesidir.
Asit oranı %1 e kadar olan zeytinyağları "sızma" olarak adlandırılır.
Asit oranı %1-2 arasında olan zeytinyağları "natürel "olarak adlandırılır.
Asit oranı %2-3 arasında olan zeytinyağları "natürel birinci " olarak adlandırılır.
4. Asit oranına göre damak tadımıza uygun zeytinyağını nasıl bulabiliriz?
Asit oranı % 0,1 den %3 kadar değişen naturel zeytinyağlarında, damak tadımıza uygun zeytinyağını seçebiliriz.Asit oranı azaldıkça yağdaki zeytin tadı hafifliyor. Eğer zeytinyağı tadı size ağır geliyorsa, asit oranı düşük yağları tercih etmelisiniz. Asit oranı yükseldikçe zeytin tadı yoğunlaşıyor ve hissediliyor.En iyi tada, asit oranı düşük veya asit oranı yüksek zeytinyağı sahiptir diyemeyiz, bu tamamen kişinin damak tadına bağlı.
5.Natürel zeytinyağının lezzetini etkileyen faktörler nelerdir?
İklim, zeytinağacının yetiştiği bölge, zeytinin toplandıktan sonra sıkılana kadar bekletilmesi, zeytinin erken veya geç toplanması, zeytinin her yıl renk , koku ve tat açısından değişiklik göstermesi, zeytinin sıkımında kullanılan yöntemler zeytinyağının tat açısından farklılık göstermesine neden olur. Farklı bölgelerin farklı asit oranındaki yağları farklı tatlara sahiptir.
İyi bir naturel zeytinyağı zeytin meyvasının taze tat, koku , ve aromasını içermeli kusursuz olmalıdır.
6.Zeytinyağında tağşiş olup olmadığı nasıl anlaşılır?
Zeytinyağına farklı yağlar karıştırılarak piyasaya sürüldüğünü duyuyoruz. Bu durumla karşı karşıya gelmemenin en iyi çözümü , güvenilir, markalaşmış zeytinyağlarını satın almak . Ama evde basit yolla, kullandığınız zeytinyağında tağşiş olup olmadığını anlayabilirsiniz.
Zeytinyağı +4 C - +5 C de bulanıklaşır, 0 C ile 6 C arsında ise donar. Oda ısısında normal haline döner. Yağın donması kalitesini etkilemez. Aldığınız yağın bir örneğini buzdolabına koyun , donmasını bekleyin. Yağ katkısız ise tamamının katılaşması beklenir. Donmayan kısım varsa katkılı olduğunu anlarsınız.
7. Sızma zeytinyağı ile kızartma yapabilir miyim?
Zeytinyağının kızartmaya en uygun yağ olduğu bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır.Zeytinyağı yüksek ısıya daha dayanıklı bu yüzden kızartma yağı olarak daha sağlıklıdır. Zeytinyağı asitlik oranına göre 210 C- 240 C de değişirken, tereyağı 110 C , ayçiçekyağı 170 C de özelliğini kaybeder ve zararlı hale dönüşür. Kızartmaların genellikle 140- 180C de yapıldığını göz önünde bulundurursak 'zeytinyağıyla kızartma olmaz, öteki bitkisel yağlarla daha sağlıklı olur inanışı' bilimsel olarak çürümüş oluyor.
8. Zeytinyağını nasıl saklamalı?
Isı ve ışık zeytinyağının düşmanlarıdır. Zeytinyağı farklı kokulardan da çok çabuk etkilenip bozulabilir. Zeytinyağı ışık almayan, serin ve kokusuz bir ortamda cam, seramik veya teneke kutularda saklanabilir.Uygun koşullarda 5 yıl saklanabilse de en iyisi 2 yılda tüketilmesidir.
Bu cevapların yanında zeytinyağının faydalarından, sıkma tekniklerinden ve Tariş 'in tarihçesinden de bahsedildi. Son olarak düşük asitten yükseğe doğru sıralanmış zeytinyağlarını tattık. Moskonisi, Erkence, Olgunca , Eskisi Gibi ve Doğal Turunç Aromalı Zeytinyağı , hepsi birbirinden farklı lezzette, güzel ama ben "Eskisi Gibi " de karar kıldım. Ta-Ze Tariş 'in butik mağazası, Ankara 'da henüz açılmadı. Belli ürünler Panora Kippa ve Mudo mağazalarında satılıyor.
Zeytinyağı eğitiminden Mudo'nun sürprizleriyle ayrıldık: 1 adet yağdanlık , Tariş zeytinyaprağı çayı ve 250 ml Eolia Zeytinyağı.
Dileğimiz margarinin göklere çıkarıldığı Türkiye 'de , zeytinyağı ile ilgili bu tür etkinliklerin artırılması ve daha fazla insana ulaşılması. Buket Hanım zeytinyağı eğitiminin İstanbul ve İzmir Mudo mağazalarında da tekrarlanacağını söyledi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)